Planlı Eskitmenin Gizli Tarihi: Phoebus Karteli ve Ampul Komplosu

Planlı eskitme - Ampul

Ampul Komplosu Hikayesi

1920’lerin ortalarında, ampul üreticileri arasında ilginç bir hikaye yaşandı. Bu hikaye, “ampul komplosu” olarak bilinir ve planlı eskitmenin tarihindeki en ünlü olaylardan biridir. Osram, Philips ve General Electric gibi büyük şirketler, satışlarını ve kârlarını artırmak amacıyla, ampullerin ömrünü kısaltmak için bir araya geldiler. Eskiden 2,500 saat dayanabilen ampuller, artık sadece 1,000 saat dayanacaktı.

Phoebus Karteli

Thomas Edisons Assistants in menlo park

Bu hikaye, 23 Aralık 1924’te Cenevre’de başladı. O gün, Almanya’dan Osram, Hollanda’dan Philips, Fransa’dan Compagnie des Lampes ve ABD’den General Electric gibi büyük ampul üreticileri bir araya gelerek Phoebus kartelini kurdular. Kartelin amacı, dünya genelinde akkor ampul üretimini ve satışını kontrol etmekti. Pazarları bölüştüler ve üretim kotaları belirlediler. Ancak asıl dikkat çekici olan, ampullerin ömrünü 1,000 saate standart hale getirmeleriydi. Bu karar, satışları artırmak ve daha fazla kâr elde etmek için alınmıştı. Üreticiler, ampullerini İsviçre’deki merkezi bir laboratuvarda test ettirmek zorundaydılar ve 1,000 saatlik sınırı aşan ampuller için ceza alıyorlardı.

Planlı Eskitme

planli eskitme

Phoebus karteli, planlı eskitme kavramının öncüsü olarak bilinir. Bu kavram, ürünlerin sınırlı ömürlerle tasarlanmasını içeriyordu. Amaç, tüketicilerin sürekli olarak yeni ürünler almasını sağlamaktı. Kartelin ampullere uyguladığı bu strateji, diğer endüstrilere de örnek oldu. Birçok üretici, ürünlerinin daha yüksek kalitede ve verimli olduğunu iddia etse de, asıl amaç kâr maksimizasyonuydu.

Hukuki ve Kültürel Etkiler

general electric light bulb

1949’da, New Jersey Bölge Mahkemesi, General Electric’i Sherman Anti-Trust Yasası’nı ihlal ettiği gerekçesiyle mahkum etti. Bu dava, kartelin kâr odaklı motivasyonlarını ve tüketici refahı üzerindeki olumsuz etkilerini ortaya koydu. Phoebus kartelinin hikayesi, Thomas Pynchon’s romanı Gravity’s Rainbow’da ölümsüz bir ampul olan Byron’ın kartelin çabalarına karşı durmasıyla kültürel bir anlam kazandı. Ayrıca, Cosima Dannoritzer’in 2010 yapımı The Light Bulb Conspiracy belgeseli, Phoebus kartelini ve planlı eskitmenin ekonomik ve ekolojik sonuçlarını inceleyen önemli bir eser oldu.

Modern Yansımalar ve Çözümler

Phoebus kartelinin planlı eskitme stratejisinin mirası, günümüzde bile etkisini sürdürüyor. Ancak, teknolojik ilerlemeler ve değişen tüketici tutumları bu modeli sorgulamaya başladı. LED teknolojisi, 25,000 ila 50,000 saat ömrü ile ampul komplosuna karşı potansiyel bir çözüm olarak ortaya çıktı. Ayrıca, çevre bilincinin artması ve sürdürülebilirlik arzusu, tüketicileri ve üreticileri daha dayanıklı ürünlere yönlendirdi. İronik olarak, bir zamanlar kartelin üyesi olan Philips, şimdi 25 yıla kadar dayanacak LED ampuller üretiyor. Ancak, planlı eskitme uygulaması hala bazı endüstrilerde devam ediyor, bu yüzden tüketicilerin dikkatli olması ve düzenleyici denetimlerin sürmesi önem taşıyor.

Hakan avatarı
Teknoloji sevdalısı, blockchain ve yapay zeka konularında meraklı, araştırmacı ve girişimci...